Günümüzde hayatımızın büyük oranda bilimsel ve teknolojik bir içerikle örüldüğü ve bu içeriğin doğru
algılanabilmesinin ve değerlendirilmesinin bilimsel bir altyapı gerektirdiği açıktır. Toplumun sağlıklı bir
algılama ve değerlendirme yetisine sahip olabilmesi için bireylerin küçük yaşlardan itibaren veri toplama ve
ilişkilendirme, neden ve sonuç bağı kurabilme, yöntem ve model kullanıp geliştirebilme gibi konularda
yeterli eğitimi alması, bilgiye dayalı karar alabilmesi ve eleştirel bir bakış açısı geliştirebilmesi
gerekmektedir. Bilim Fuarları pek çok bilimsel etkinlik ve organizasyon arasında bu amaçları
gerçekleştirmek açısından önemli bir yer teşkil etmektedir.
TÜBİTAK Bilim Fuarları, öğrencilerin bireysel ilgileri doğrultusunda seçtikleri konuları inceleyerek
hazırladıkları alt projelerle, bilimsel araştırma süreçlerini yaşayarak öğrendikleri etkinliklerdir.
Öğrencileriniz bu etkinliklerin planlanması, hazırlanması ve gerçekleştirilmesi aşamalarında eleştirel
düşünme, zaman yönetimi, problem çözme, yazılı ve sözlü sunum ile bilimsel araştırma becerilerini
geliştirecek, sabırlı bir şekilde çalışmayı öğrenecek, özgüveni gelişecek ve liderlik vasfını kazanacaktır.
TÜBİTAK Bilim Fuarları ile öğrenciler;
İlgilendikleri bilimsel konular hakkında daha fazla bilgi edinebilme imkanı bulurlar.
Bilimsel konularla ilgilenirken bilimsel düşünceyi öğrenirler ve problem çözme kabiliyetlerini
geliştirirler.
Deney yapma disiplini kazanırken, deneyler sırasında elde ettikleri bulguları ve araştırmalarının
sonuçlarını sunumlar yaparak ifade edebilirler.
Deney sonuçlarını değerlendirirken hem kendilerine hem de başka katılımcılara yapıcı eleştiriler
yapabilme becerisi kazanırlar.
Çalıştıkları konuya göre elde ettikleri verileri analiz ederken, tablo ve grafikleri hazırlarken
matematik kullanımının önemini fark ederler.
Konu araştırması yaparken de çeşitli alanlarda bilgi edinebilirler.
Alt projelerinin sunumuyla bilimsel iletişimi kavrayıp bilimsel konuları anlama ve anlatabilme
becerilerini geliştirirler.
Şimdi proje örneklerimize bakalım;
- ÇÖL VARANI, KELAYNAK VE CEYLANLARIN YOK OLMASI EKOLOJİK DENGEYİ VE İNSANOĞLUNU NASIL ETKİLER?
PROJE AMACI: Şanlıurfa'da bir zamanlar filin, çıtanın, aslanın yaşadığını biliyor muydunuz? Bunların hepsinin Anadoluda nesli tükendi. Asyada ise tükenmek üzere. Günümüzde de Şanlıurfa'da aynı tehlike altında çöl varanı, ceylanlar ve kelaynaklar var. Biz de projemizde bu hayvanların neslinin tükenmesi ekolojik dengeyi ve insanoğlunu nasıl etkileyeceğini araştırmayı amaçladık.
PROJE YÖNTEMİ: Projemizde ilk yapmamız gereken ise çöl varanı, ceylanlar ve kelaynaklar hakkında kaynak taraması yapmak olacak. En çok da beslenme şekilleri ve insanlarla etkileşimleri üzerinde duracağız. Besin zinciri, ekolojik dengeyi ayakta tutan bir etmendir. Besin zincirinin içerisindeki bir canlının yok oluşu; beslendiği canlının artmasına ve istilasına, aynı zamanda onunla beslenen canlının da azalmasına sebep olabilir. Bu konuda diğer bir araştırmamız da insanların duygusal, psikolojik, besin ve geçim anlamında nasıl etkilediğidir. Bununla ilgili geçmişten örnekler de sunacağız. Hatta ilimizde bulunan Kelaynak Kuşları Üreme İstasyonu ve Ceylan Üretme İstasyonu ile de bu konuda iletişime geçmeyi düşünüyoruz.
BEKLENEN SONUC: Sonuçta her canlının doğada bir rolü vardır. Mesela Albert Einstein arıların nesli tükenirse insanlığın da yok olacağından bahsetmiştir. Aynı zamanda böcek yiyen türlerin yok olması birçok böcek istilasına sebep olabilir. Böcek istilaları ise tarımımıza ve besinlerimize zarar verebilir. Kelaynak, ceylan ve çöl varanının da doğaya benzer etkileri vardır. En önemlisi de bu canlılar yok olursa hiçbir zaman geri gelmeyecekler. Ekonomik krizler düzelir ama ekolojik krizler asla düzelmez. Bu da insanları psikolojik olarak etkileyecektir. Eski çağlarda yaşayan insanlar mağara duvarlarına mamutların neslini yok ettikten çok sonra bile mamut resimleri çizmişler. Mamutların yok olması onları yeni besin arayışlarına itmiştir ve göç etmek zorunda kalmışlardır. Günümüzde bize etkisi ise bu hayvanları sadece resimlerde görecek olmamızdır. İnsanlık olarak bunun vicdan azabını da çekmemiz olacaktır. Çünkü onların neslini biz tükettik.
- DENİZ SUYUNU İÇEBİLİR MİYİM?
PROJE AMACI: Özellikle sularımızın tükendiği haberlerini okuduğumuz bu günlerde üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde de `Su sorunu yaşar mıyız? Yani deniz suyunu içemez miyiz?? sorusu akıllara gelmektedir. Biz de burada bu soru işaretlerine cevap arayacağız.
PROJE YÖNTEMİ: Sadece insanların değil dünyadaki tüm canlıların yaşamak için suya ihtiyacı vardır. Yeryüzündeki su oranı, bunun tatlı ve tuzlu su miktarı, içilebilir su da olması gereken değerler .. gibi sorularımıza cevap arayacağız. Araştırmamızı bilimsel dergi , makale, yapılan incelemelerin sonuçlarına bakarak yapacağız. Deniz suyunun bu durumun neresinde olduğuna ve bunun olumlu ve olumsuz sonuçlarının neler olabileceğine bakacağız.
BEKLENEN SONUC: Araştırmamız sonucu dünyanın devamı için ve de insanların yaşamının devamı için ihtiyacı olan suyun nasıl temin edildiği ve olağanüstü durumlarda nasıl bunun sürekliliğini sağlayabileceğimizi öğrenmiş olacağız. Bununla birlikte bireysel değil toplumsal yaşadığımızın farkında olunmasını ve hayatın devam kaynağı olan suyun tüketim bilincine, sadece kendimizin değil tüm canlıların buna ihtiyacı olduğunun bilincine varılacağını bekliyoruz.
- Adım Uzunluğu ve Boy Arasındaki İlişki
PROJE AMACI: İnsanların adım mesafeleri ile boyları arasında bir ilişki olup olmadığını ve ilişki bulunmaya çalışılırken denklemlerden yaralanıp yararlanamayacağına dair fikirleri veri toplayarak ve Excel kullanılarak bir çalışma ile ortaya koymak amaçlanmıştır.
PROJE YÖNTEMİ: Proje sürecine Excel üzerinde çalışmalar yapılarak başlanır. Excel de dağılma grafiği çizme alıştırmaları yapılır. Ayrıca bir dağılma grafiğinde bulanan verileri tek bir doğru üzerinde toplanıp toplanmayacağı araştırılır. İki veri arasında ilişkinin dağılma grafiğinde nasıl yansıtılacağına dair araştırmalar yapılır. `?İnsanların adım uzunlukları ile boyları arasında ilişki vardır ve bir denklemle ifade edilebilir.?? fikri ile yola çıkılarak araştırmalara başlanır. Uzun boylu insanların daha büyük adım attıkları kısa boylu insanların ise daha küçük adımlarla yürüdüğüne dair gözlemler elde edilir. Daha sonra okul ortamında belli yaş gruplarından gönüllü insanlardan boyları ve adım uzunlukları şeklinde veri toplanmaya başlanır. Toplanan veriler analiz edilmek üzere Excel programına cinsiyet, boy ve adım uzunluğu şeklinde girilir. Daha sonra elde edilen tablo görselleştirmek ve verilerin değerlendirilmek için dağılma grafiği ile gösterilir. Daha sonra bu verileri en iyi temsil eden doğru çizilir ve denklem ortaya konur.
BEKLENEN SONUC: Bu denklem sayesinde boyu bilinen birinin adım uzunluğu tahmin edilebilir. Ayrıca veriler kızlar ve erkekler olarak ayrılıp kızlar için bir denklem ve erkekler için bir denklem oluşturularak daha yakın tahminde bulunulabilir. Özet olarak boyu bilenen bir insanın yaklaşık olarak adım uzunluğunun tahmin edilip yazılımlarda kullanılarak yürüme süresi daha yakın hesaplanabilir.
PROJE AMACI: Günümüzde pek çok bilim insanının ismini duyuyoruz. Peki ya ismini duymadıklarımız? Tarihin akışını değiştiren, bugün kullandığımız pek çok teknolojinin ilk adımlarını atan, bilime yön veren insanlar var mıdır? Varsa kimlerdir? Ve ne gibi katkılar sunmuşlardır? Projemizin amacı bilime yön veren isimleri araştırarak sunmak ve bu isimsiz kahramanların tanınmasını sağlamaktır.
PROJE YÖNTEMİ: Projenin ilk adımı olarak internet ve kitaplardan araştırma yapılacak bilim insanlarının isimleri not edilecektir. Daha sonra bulunan bilim insanlarından adı hiç duyulmamış ya da en az duyulanlar seçilecektir. Daha sonra bu bilim insanlarının hayatları, eserleri, icatları, buluşları ve günümüze kazandırdıkları araştırılacaktır. Araştırmalar raporlaştırılacak ve panoda sergilenecektir. Edinilen bilgiler proje sunumunda sözlü olarak da paylaşılacaktır.
BEKLENEN SONUC: Bu proje ile tarih bilincinin oluşması, bilime ve tarihe ilginin ve merakın artması, ismi unutulmuş ya da tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş bilim insanlarının yeniden hatırlatılması beklenmektedir. Ayrıca araştırma becerilerinin de kazanılması beklenen sonuçlardandır. Geçmişini bilmeyen geleceğe ışık tutamaz ilkesi benimsenerek geleceğin bilim insanlarına örnek teşkil etmeleri de hedeflenmektedir. Proje sonunda günümüzde kullanılan pek çok teknolojinin aslında yüzyıllar öncesinden oluşmaya başladığı bugün şaşırdığımız pek çok buluşun aslında zaten düşünüldüğü fakat hayata geçirilemediği de ortaya çıkmış olacaktır.
- Kelimelerin Serüveni (Etimoloji)
PROJE AMACI: Kelimeler yüzyıllar içerisinde değişikliklere uğrarlar. Geçmiş zamandan günümüze kadar gelen unutulmuş veya unutulmaya yüz tutmuş kelimelerdeki değişimin toplumumuzda pek bilmediğinin farkına vardık ve bu konu ile ilgili araştırmalar yaparak toplumumuzun kültürel mirasının bir dalı olan bu konuyu günümüz insanlarına sunacağız ve bu konunun farkına varılmasına yol açacağız
PROJE YÖNTEMİ: Öncelikle bu konu ile ilgili belirli kaynaklardan bilgi edineceğiz. Bu konuyu toplumumuza ne kadar kelime ile açıklayabileceğimizi kararlaştıracağız. Daha sonra seçmiş olduğumuz tahmini 15 kelime için etimoloji bilgi kartları hazırlayacağız. Bu kartları hazırlarken renkli reklam kağıtları, mukavva ve renkli kalemler kullanıp bu malzemelerle göze hitap etmesi için yelpaze haline getirip bu kağıtlar sayesinde topluma sunacağız. ?Şimdi? kelimesinin tarih içinde değişimini örnek verebiliriz. Örnek: amatı > emeti > emti > imti > imdi > şu imdi > şimdi Bir başka örnek ?iyi? kelimesi: edgü > egü > egi > igi > iyi > ?.
BEKLENEN SONUC: Hazırladığımız projede ilk aşamada yelpazenin takılmadan dönüp dönmediğini kontrol edeceğiz ve eksiklerimizi tamamlayacağız. Okulumuz öğretmenlerine yelpazemizi projeden önce sunarak görüşlerini alacağız. Bu sayede daha fazla ekleme yaparak projemizi genişleteceğiz. Beklediğimiz sonuç ise günümüz insanlarının kültürel mirasımızın dalı olan etimolojiyi hatırlatmak, bilmeyen kişilere bu konu hakkında bilgi vermek ve kültürel mirasımız olan etimolojinin unutulmamasını sağlamayı umuyoruz.